Dijital Evrende Psikolojik Sorunlar
- Dr. Ömer Faruk Yelkenci

- 19 Eyl 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 15 Ara 2024
Günümüzde dijital ortamın araçları (sosyal medya, yapay zeka vs.), insanların ruh sağlığında ve toplumun işleyişinde yıpranmaya yol açıyor mu?

Dijitalleşme ile;
Bilgi, idrak, anlam ve gerçeklik gibi hususlarda zemin kaymaları ve patolojik sorunlar yaşanmaya başlandı. Bu tehlike karşısında insan, sabitelerini kaybetmemek için şuursuzca bir mücadeleye girişti. Bu meselede yol kat etmek için öncelikle ortaya çıkan ve çıkma ihtimali olan rahatsızlıklar noktasında farkındalığın oluşması gerekir.
İdrak bozulması
"Görsel"in krallığını ilan ettiği dijital evrende görsel algı da insan idrakinin bütün özel alanını işgal etti.
Dijital ortamda bilgiye (malumata) kolay ulaşılması ile bilginin bütünlüğünde arızalar oluştu. Bilginin kaynağı çoğaldı ama aynı zamanda güvenilir olmaktan uzaklaştı, bilginin ortamı kaosa dönüştü. Görsellin krallığını ilan ettiği dijital evrende görsel algı da insan idrakinin bütün özel alanını işgal etti. Daha önce eleştirdiğimiz kalbi (hissi, sezgiyi, keşfi) yok sayan, akılcılığı (rasyonalizmi), denenebilirliği (emprisisizmi) ve görünürlüğü merkeze alan ve kutsayan pozitivizmden çok daha ileri bir yere geçerek görsellik, suret, imaj kalbi işgal etti, orada insanı ayakta tutan değerlerin yerini aldı. Böylece büyük bir idrak bozulması yaşandı. İdraki bozulan insan da gittikçe hakikatten uzaklaştı. Bu uzaklaşma bazı arıza, rahatsızlık ve sorunları beraberinde getirdi.
Hızlı bir bakışla bu sorunlara değinelim:
Dijital uyuşma
Ürün yoksa ürün sizsiniz. "The Social Dilemma" isimli belgeselde, dijital ortamda ürün “Davranış ve algılarımızdaki o kademeli, hafif ve hissedilemez değişimdir” diyor. Satılan hatta sürekli alış-verişi yapılan bir ürün olmaya razı olmak ancak bir bilinç kaybı hali ile açıklanabilir. Böyle bir hal de dijital ortamdaki uyuşmaya delâlet eder.
Dijital kölelik
B çağın insanları olarak dijital ortama ve onun aktörlerine karşı rızaya dayalı bir boyun eğmişlikle ve gönüllü olarak bütün verilerimizi teslim ediyoruz. Bu durum mahremiyeti öldürüyor, mahremiyetini teslim eden insan ise dijital bir köle haline geliyor.
Dijital ruh sağlığı
Ruh sağlığı ile sosyal medya arasında bir ilişki var mı? Sosyal medya gençleri depresyona sokuyor mu? Dijital evrenin etik tasarımında sorun var mı? Ya da böyle bir tasarımdan söz etmek mümkün mü?
Yapılan araştırmalar, normalde yaşanan;
1. Sadizm
2. Psikopati
3. Narsisizm
4. Makyavelizm
gibi rahatsızlıklar ve kişilik bozukluklarının, bulunan daha uygun ortamlar nedeniyle sosyal medyada daha çok görüldüğü saptanmıştır. Bu psikolojik bozukluklar sosyal medyada daha kolay zemin bulmakta ve daha karmaşık bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yapılan araştırmalarda psikopati-narsisizm-makyavelizm ile selfie (özçekim) davranışları arasında hem ergenlerde ve hem de yetişkinlerde bağlantılar bulunmuştur.
Dijital yerlilerin kişilikleri bu ortamlarda oluşuyor
Fiziksel ortamlarda yapmaya cesaret edemediklerini, sosyal medyada daha rahat yapıyor, böylece hastalıklı kişiliklerini daha rahat gösterebiliyorlar.
The Social Dilemma isimli belgeselde yeni ortaya çıkan bir rahatsızlıktan da söz ediliyor. Snapchat dysmorphia: Gençlerin filtreli öz çekimlerine benzemek için estetik ameliyat olmayı istemeleri. Bunun ne derece bozuk bir ruh hali olduğu üzerinde uzunca düşünmek gerekir. Böyle nev zuhur bir psikolojik bozukluğun ortaya çıkması, yenilerinin çıkma ihtimaline de işaret etmektedir. Dolayısıyla başta ebeveynler ve eğitimciler olmak üzere herkesin bu süreçlere tedbirli bir şekilde hazır olması gerekir.
Tarassut kapitalizmi siyaset ve kültürü etkiliyor, sosyolojiyi manipüle ediyor:
Sahte (yalan) haber çağı yaşanıyor. Bilgi çağından yalan (yanlış) bilgi çağına geçiliyor.
Günümüzde yaratılan araçlar (sosyal medya, yapay zeka vs.), toplumun işleyişinde yıpranmaya yol açıyor.
Dijital teknolojinin yol açtığı bazı sorunlar:
• Veri hırsızlığı
• Teknoloji bağımlılığı
• Sahte (yalan) haberler
• İtibar suikastları, linçler
• Kutuplaşma
• Seçim hileleri vb. skandallar
Peki bunların hepsinin aynı anda gerçekleşmesine sebep olan nedir?
DİJİTAL EVRENİN--ETİK TASARIMI--daha anlaşılır ifadeyle DİJİTAL EVRENİN AHLÂK DIŞILIĞI ya da DİJİTAL EVRENİN AKTÖRLERİNİN AHLÂKÎ KAYITSIZLIĞI.
Pek tabii olarak bu gelişmeler eğitimcilerin dikkat ve ilgi alanlarının tam merkezinde yer almalıdır. Bu meselelere çocukların ve gençlerin gözünden bakabilmek önemlidir. Dahası onların bu konulardaki düşüncelerini dikkate almak, görüşlerine başvurmak gerekir. Nihayetinde dijital evrende yaşanan ve yaşanma ihtimali olan hususlar yüksek bir öngörüyle eğitim süreçlerinde karşılık bulmalıdır. Öyle ki çocuklarımız savunmasız kalmamış olsunlar.
* Bu derleme yazı hazırlanırken The Social Dilemma, Dijital Psikolojik Devrim (Dr. Murat Dağıtmaç) eserlerinden de yararlanılmıştır.








Yorumlar