Sosyal Medyanın Manipülasyon İşlevi
- Dr. Ömer Faruk Yelkenci

- 19 Eyl 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 19 Kas 2021
Dijital evrende "eğer dijital ortamda bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz" diyor işin uzmanları.

Aşağıda anlatılanların önemli bir kısmı The Social Dilemma isimli belgeselden alınmıştır. Belgeselde konuşanlar çoğunlukla en bilinen sosyal medya platformlarının eski üst düzey çalışanlarıdır.
"Son on yıldır, Silikon Vadisi’nin en büyük şirketleri kullanıcılarını satıyorlar. Ürüne para vermiyorsanız ürün sizsiniz." Yani, bizler her ücretsiz edindiğimiz şey için satılan ürün oluyoruz ve buna bile-isteye, gönüllü bir boyun eğişle izin veriyoruz.
Bunu yapanlar itiraf ediyorlar;
Sizin dikkatinizi çekmenin mümkün olduğunca çok yolunu bulmaya çalışırız.
Size kendi platformumuzda ne kadar zaman harcatabileceğimizi hesaplarız.
Hayatınızı bize ne kadar verebileceğinizi görmeye çalışırız.
Nihayetinde sosyal medyada ürün nedir sorusu sorulduğunda ne yazık ki cevap ürkütücü bir cevaptır:
Asıl ürün davranış ve algılarınızdaki o kademeli, hafif ve hissedilemez değişimdir.
Yani;
Hareketlerimizi, düşüncelerimizi, yönelimlerimizi, kim olduğumuzu kendi hedefleri doğrultusunda değiştirmek isteyen birileri bu sosyal medyanın sahipleri.
Böylece sosyal medya ile yeni bir insan türü veyahut yeni insan türleri yaratıyorlar. Transhuman modellemelerinden biri de bu olabilir mi diye geçiyor insanın zihninden ister istemez.
Aslında "Risksizlik" satıyorlar
Bu anlamda bu değişimi yönetenler; böylece müşterilerine 'kesin bir risksizlik' satıyorlar.
Bunu yapabilmek için büyük öngörülerinizin olması gerekir.
Büyük öngörüler için de çok fazla veri gerekir: Big Data (büyük veri)
Big Data’yı nerede mi kullanıyorlar? Farklı analiz yöntemleriyle ki en etkililerinden biri 'duygu analizi', big datayı (büyük veri) analiz edip bu analizler yardımıyla kullanıcılarını manipüle ediyorlar yani onların düşüncelerini, yönelimlerini etkileyebiliyorlar. Bunları yaparken de artık en büyük yardımcıları yapay zekâ.
Bu yolla ülkelerin seçim sonuçlarını; seçmen davranışına ve düşüncesine etki etmeyi başararak değiştirebiliyorlar. 2016 ABD seçimleri, Brexit olarak bilinen İngiltere'nin AB'den ayrılması referandumu gibi önemli seçimleri etkiledikleri ulusal ve uluslararası soruşturmaların konusu olmuştur.
Ayrıca sosyal medya üzerinden yapılan manipülasyonlarla yine ülkelerin kamuoyları etkilenebiliyor, büyük sokak hareketlerinin çıkması sağlanabiliyor. Bugünlerde meselâ Fransa'da yaşanan 'sarı yelekliler' hadisesi daha büyük manipülasyonların bir öncülü, bir antrenmanı gibi görülebilir.
Bu ve benzeri manipülasyonları daha etkili bir şekilde yapabilmek için ok değişik yöntemler ve araçlar geliştirerek veri toplamaya devam ediyorlar. Sosyal medyada paylaştıklarımızın böyle bir anlamı olduğunun da farkında olmalıyız.
Dijital devrime etki etmeliyiz. Paradigmanın peşinden giden değil, paradigmayı kendi lehine değiştirmeyi başaran olmalıyız.
Ne yapacağız?
Bu gelişmelerin ve bu gelişmelere bağlı risk ve tehlikelerin farkında olacağız.
Dijital devrimin imkanlarından her alanda, biz eğitimciler olarak eğitim alanında zamanlı öngörülerimizle istifade edeceğiz,
Proaktif bir tavırla yapılandıracağız, edilgen olmayacağız, aktif rol alacağız.
Eğitimciler olarak unutmayalım!
Bugün enformasyon/bilgi her yerde ve bizi ezecek kadar çok var. çocukların ve gençlerin dijital ortamda maruz kaldıklarının tümünü düşündüğümüzde biz yetişkinler, doğal olarak onlar için onlardan daha fazla endişe duyuyoruz. Bu noktada önemli olanın, öğrencinin psikolojisini bununla baş edecek şekilde güçlü hale getirmek ve bununla beraber onların kendi yönetimlerini geliştirmelerine yardımcı olmak olduğunu söylemeliyiz. Bu noktada da en büyük görev önce anne-babalara ve sonra da eğitimcilere düşüyor. Eğitimciler olarak bunu sağlayabilmek için de eğitimi ve tüm süreçlerini bu duruma göre esnek bir şekilde yeniden tasarlamak önemlidir. Bu tasarım gerekirse her seferinde yeniden ve yeniden yapılmalıdır. Dijital çağda yeni eğitim bunu gerektirmektedir.
(*) Bu yazı "Dijital Evrenin Boyutları" yazımızla ilgilidir. Hatırlamak için linki tıklayınız...








Yorumlar